“Uzak Yakın”
Günümüz sanatı, toplumsal, sosyo-politik ve kültürel angajmanlar içerisinde etkin bir iletişim diline sahiptir. Sanat yapıtının anlam üretme ve iletme yapısı, sanatçının özerk kimliğini temsil eden iletişimsel bir dil olarak ortaya çıkar. Sanat aracılığıyla ifade, yalnızca estetik duygu ve düşüncelerin bilinçte şekillenerek ortaya konması değil, dünyaya dair üretilen yorum ve mesajlar bütünüdür. Sanat, uzaklıkları ve yakınlıkları bir “buluşma” konumuna getiren diyaloğu başlatabilir. Sergiler, özgün bireysellik ile toplumsal/kamusal karşılaşmanın yaşandığı, sanatçı ve izleyici arasındaki iletişimin başladığı ortak bir alan yaratma potansiyeli taşıyabilir. Sanat, fiziksel, düşünsel, duygusal, zihinsel ve sosyal mesafeleri birbirine yakınlaştırabilir.
Zaman ve mekan olgularının keskin biçimde dönüşüme uğradığı bu günlerde, dünyayı algılayış ve yorumlayışımız da değişiyor. Toplumsal olaylar, savaşlar, göçler, ekolojik yıkımlar ve salgınların belirlediği, teknolojik evrimin ve bilimsel gelişmelerin şekillendirdiği bedenlerimize, zihnimize, duyusal ve algısal olan her alana dair sanatın düşünce, hayal gücü, yaratıcılık formları ve bunun yansımaları da dahil oluyor. Ve artık “mesafe” ve “temas” hem gündelik yaşam gerçekliğinde hem de sanatta metaforik olarak hiç olmadığı kadar güçlü çağrışımlar yaratıyor.
Türkiye’deki görsel sanat eğitimi ve günümüz sanat pratikleri üzerine geniş bir sahne sunan BASE, 2020 seçkisine dair bir üst başlık olarak önerilen “Uzak Yakın”, 22 farklı şehirden, 33 farklı üniversiteden mezun olan 98 yeni nesil sanatçının farklı disiplinlerden yaratıcı üretimlerini bir araya getiriyor. Yeni nesil genç sanatçılar, uzak bir geçmişi ve yakın bir geleceği kendi şimdiki zamanları içinde parantez içine alıyorlar. Yaşamda olduğu gibi sanatta da yalnızca tek bir istikametin olmadığının, mekânsal ve zamansal mesafelerin inşa edilebilir ya da yıkılabilir olduğunun bilincinde kalarak hayatın ve sanatın birbirine temas ettiği bir ufuk çiziyorlar.
Derya Yücel
küratör