“KORO”
 Gülçin Aksoy

5– 30 Eylül 2018
Galata Rum Okulu


Seyir korosu, sanatçılar korosu, ağaç korosu, havuç -tokmak- kadeh korosu, ağlama korosu, koroların korosu, koro şefleri korosu, kendi koronu kendin yap, korosal faaliyetler, koron kadar konuş, koron varsa derdin var, korolara geldik, koro tatlı koro, ballı koro, karlı koro, kordan koroya, Korosuzlar…

Gülçin Aksoy, sıradan ve gündelik görünen mekan, nesne, durum ve olaylara kratolojik bir araştırma sahası olarak yaklaşıyor. İtaat -iktidar ilişkilerinin özneleri/mekanları/olguları nasıl ürettiğine, yarattığı hasar ve travmalara dolaysız ve yalın bir gözlem öneriyor. Sanatçı, otobiyografik çerçevede hemen yanı başındaki kişiler ve mekânlardan yola çıkarak dünün-bugünün kurumsal “norm”larını aile, cinsiyet, ahlak, toplumsal sınıf, devlet, resmi ideolojiye yönelik göstergeler aracılığıyla irdeliyor. “KORO” başlığındaki sergi ile Gülçin Aksoy, bireysel çevreden kamusal alana bellek hasarı/kaybı ve deformasyonuna, gündelik yaşamdan tarihe, kişisel ilişkilerden toplumsal uzlaşımlara, açık ya da örtük olan iktidar mekanizmalarını taktiksel ve ironik bir dille görselleşiyor. Melodili ya da ritimli sözleri söyleyen topluluk olarak “koro” kimi zaman pasif ve direktifle harekete geçen kimi zaman gözleyen, yorumlayan, değerlendiren katılımcı refleksiyle tam da toplumsal yaşam dinamiklerinin bir metaforu haline geliyor. Gülçin Aksoy’a göre “insan kendi kendine sorduğu soruları, kendi içindeki yeni potansiyelleri ezmeye başladığında yine iktidar mekanizmalarının devreye girdiğinin bilinciyle, kullanılan malzeme ya da yöntemin ya da belli biçimsel yönelimlerin her defasında yıkıma uğratıldığı, daha deneysel ve aslında çok daha içsel bir temelde kuruluyor.”

“KORO”, Derya Yücel’in küratöryal işbirliğiyle videodan yerleştirmeye, dokuma/halıdan fotoğraf ve performansa Gülçin Aksoy’un çeşitli mecralarda ürettiği son dönem çalışmalarından bir seçkiyi 5– 30 Eylül 2018 tarihleri arasında Galata Rum Okulu’nda izleyici ile paylaşıyor.


1990’ların başından itibaren aktif sanat üretimine devam eden Gülçin Aksoy, bireysel üretiminin yanında kollektif bir çok sanatsal eylem içersinde yer aldı. İlk kişisel sergisini 1991 yılında gerçekleştiren sanatçı, 1993 yılından itibaren Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü Öğretim üyesi olarak çalışmakta. ‘Halı Atölyesi’ni yürütmekte olan Gülçin Aksoy, sanatsal üretimini eğitimci kimliğinden ayırmadan, birlikte öğrenmek ve üretmek üzerine konumluyor. Öğrencileri ile birlikte gerçekleştirdiği son projesi ‘Öğrenme süreci’, (Learning Project) ise halen İtalya nın Boozen kentinde yer alan ‘Academiae Youth Art Bienale’de sergileniyor. 2014 yılında Depo’da gerçekleştirdiği kişisel sergisi ‘Duble Hikaye’ sanatçının yaşamına dair kurgusal düzenlemeler içerirken 2017 yılında Zilberman Galeri de ‘A’ ve Perşembe Pazarı’nda ‘Sevdiğim Aile Mezarlığı’ adlı eş zamanlı iki kişisel sergisi toplumsal iktidar yapılarını dolayımlı olarak mercek altına alıyordu. 2018 yılında DAAD sanatçı ve akademisyen bursu ile Berlin’de bulunan sanatçının katıldığı bazı etkinlikler arasında ‘Mobilising Memory,’ Viyana (2015), 4. Çanakkale Bienali (2014), ‘Trading Station’ Liverpool (2012), 1. Klohausen Bienali Münih (2012), ‘City Scale’ Münih- İstanbul (2010), ‘I. Istanbul Yaya sergileri (2002), ‘60 yıl 60 sanatçı’ (2002) bulunmakta.